Özellikle meme, prostat kanseri ve rahim kanserinde kullanılan hormon (endokrin) tedavisi, hormonla beslenen tümörlerin büyümesini yavaşlatıp durdurabilir. Kanser türlerine göre birbirinden farklılık gösteren endokrin tedavilerinin, kanserin geri gelmesini önleme, cerrahiden önce tümörün boyutunu küçültme gibi avantajları vardır. Diğer kanser tedavilerine eklenen endokrin tedavisi, genellikle kanser semptomlarını hafifletmek için de kullanılabilir.
Kanserde Hormon (Endokrin) Tedavisi Nedir?
Hormon tedavisi, büyümek için hormonları kullanan kanserin büyümesini yavaşlatan ya da durduran bir tedavidir. Bu tedavi işlemi, büyümek için hormon kullanan bazı prostat, meme kanseri gibi kanserleri tedavi etmek amacıyla uygulanır, hormon tedavisi, aynı zamanda endokrin tedavisi olarak da adlandırılır.
Hormon Tedavisi Hangi Kanser Türlerinde Kullanılır?
Meme kanseri, prostat kanseri, nöroendokrin tümörler ile bazı jinekolojik kanserlerde hormonlar üzerinden etki eden endokrin tedavileri uygulanır. Hormon tedavisi, meme, prostat, nöroendokrin ile rahim kanserlerinde gerçekleştirilir ve bu kanser türlerinde uygulanan hormon tedavileri, kanser çeşitlerine göre birbirinden farklılık gösterir.
Sizi Arayalım
1-Meme Kanserinde Uygulanan Hormon Tedavileri
Kadın hormonları olan östrojen ve progesteron, bazı meme kanserlerini etkiler bunlar östrojen reseptörü pozitif (ER+) ya da progesteron reseptörü pozitif (PR+) veya her ikisi olarak adlandırılır. Meme kanseri için hormon tedavisi, bu hormonların meme kanseri hücrelerine ulaşmasını engeller.
Meme kanserini tedavi etmek için birden fazla hormon tedavisi bulunur ve hormon tedavisinde kullanılan ilaçlar, 4 sınıfta incelenebilir:
Seçici östrojen reseptör düzenleyici: Tamoksifen
Tamoksifen, östrojen reseptörlerini bloke ederek çalışır ve östrojenin kanser hücrelerinin büyümesini engeller. Tamoksifen, meme kanseri için en yaygın hormon tedavilerindendir. Halen adet gören (menopoz öncesi) ve menopozu olan (menopoz sonrası) kadınların tamoksifen kullanması mümkündür.
Yüksek meme kanseri riski taşıyanlara hormon tedavisi (tamoksifen ya da raloksifen) tavsiye edilebilir, buna da kemoprevensiyon denilir ancak bu her hasta için uygun değildir.
Over baskılama için LHRH agonistleri: goserelin, leuprolid (löprolid)
LHRH agonistleri kullanılarak geri dönüşümlü yumurtalık fonksiyonunun baskılanması, çoğu premenopozal meme kanseri hastası için tercih edilen ilk tedavi yöntemidir.
Seçici östrojen downregülatörü: fulvestrant
Seçici östrojen reseptörü indirgeyici (SERD), östrojen reseptörüne (ER) bağlanan ve bunu yaparken östrojen reseptörünün bozulmasına dolayısıyla da aşağı regüle edilmesine neden olan bir ilaç çeşididir. Seçici östrojen reseptör modülatörleri östrojen reseptörüne duyarlı ya da progesteron reseptörüne duyarlı meme kanserini tedavi etmek için kullanılır.
Aromataz inhibitörleri: anastrozol, letrozol, eksemestan
Aromataz inhibitörleri, kadınlarda menopoz sonrası östrojen üretimini durdurur androjen hormonunu vücutta az miktarda östrojene dönüştüren aromataz enzimini bloke ederek çalışan aromataz inhibitörleri, hormon reseptörü pozitif meme kanseri hücrelerinin büyümesini teşvik etmek için daha az östrojenin bulunduğu anlamına gelmektedir.
2-Prostat kanserinde uygulanan hormon tedavileri
Prostat kanserinde, androjen seviyelerini azaltan hormon tedavileri gerçekleştirilir:
Androjen düzeylerini azaltan tedaviler
Orşiektomi (cerrahi kastrasyon): Testisler, androjenlerin en önemli kaynağını oluşturur bu cerrahi işlemde hastanın testisleri ameliyatla çıkarılır. Bu yöntem en basit ve ucuz günübirlik uygulanan bu cerrahi, hormon tedavisidir.
LHRH agonistleri: LHRH agonistleri testislerde testosteron yapımını azaltır. İlaçlarla yapılan bu tedaviye bazen kimyasal kastrasyon ya da tıbbi kastrasyon da denilir. Çünkü androjen düzeylerini orşiektomi (cerrahi kastrasyon) kadar etkili bir şekilde azaltır. LHRH agonistleri, çoğunlukla ayda bir ya da 3 ayda bir enjeksiyon şeklinde yapılmaktadır.
LHRH antagonistleri: Degarelix (Firmagon) bir LHRH antagonistidir LHRH agonistleri gibi çalışır, ancak testosteron düzeylerini daha hızlı düşürür ve flare etkisine yol açmaz. İleri evre prostat kanseri tedavisinde uygulanır aylık olarak cilt altı enjeksiyon şeklinde kullanılır.
CYP17 baskılayıcı: LHRH agonistleri ve antagonistleri, testislerde androjen yapımını engellemeye çalışır ancak prostat kanseri vücuda yayılmış ise bu hücreler hala az da olsa kanser büyümesini tetikleyen androjen üretmeye devam eder. Abiraterone adlı ilaç CYP17 adlı enzimi engeller, böylelikle sadece testislerde değil, bunun yanında böbrek üstü bezlerde ya da vücuda yayılmış (metastaz yapmış) prostat kanseri hücrelerinde androjen üretimini de bloke eder. Abirateron her gün alınan hap şeklinde bir ilaçtır ve ileri evre hormon tedavisine dirençli prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Enzalutamid enzalutamid, testosteron ve dihidrotestosteron gibi erkeklik hormonlarının (androjenlerin) prostat kanseri hücresi içinde bulunan androjen reseptörlerine bağlanmasını engelleyerek etkisini gösterir ve yeni nesil hormon baskılama tedavilerindendir.
- Anti-androjenler: Androjenlerin testosteron reseptörlerine bağlanmasının önüne geçer.
- Yeni nesil testosteron reseptör blokerleri: Androjenler reseptörüne bağlandığında, reseptör büyüme ve bölünme sinyali gönderir ve enzalutamide bu sinyali bloke eder.
3-Nöroendokrin Tümörlerde Uygulanan Hormon Tedavileri
Nöroendokrin tümörlerde somatostatin analogları ile tedavi
Somatostatin analogları, somatostatin hormonunun sentetik versiyonlarını meydana getirir. Bu ilaçlar somatostatin reseptörü pozitif hastalarda tümör büyümesini baskılayabilir ve tümörler tarafından salgılanan hormonların neden olduğu belirtileri kontrol edebilir bunun yanında da metastatik nöroendokrin kanserlerde tümörün gelişimini yavaşlatır ya da durdurur.
Karsinoid tümörlerin tedavisinde kullanılan somatostatin analogları
Tedavide kullanılan ilaçlar yayılım gösteren karsinoid tümörün gelişimini yavaşlatarak veya durdurarak hastanın yaşam süresinin uzamasına katkı sağlayabilir. Ayrıca hırıltılı solunum, kızarıklık ve mide bulantısı gibi belirtileri tedavi edebilir. Bunun yanında oktreoid, karsinoid tümörü olan hastalara cerrahi uygulandığında, salgılanan serotonin ya da diğer hormonlara bağlı oluşan problemlerin önlenmesi ve tedavisi için de zaman zaman uygulanmaktadır.
4-Rahim Kanserinde Uygulanan Kormon Tedavileri
Hormon tedavisi, belirli tipteki rahim kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için kullanılır. Bu tümörler genellikle adenokarsinomlardır ve genellikle 1. veya 2. derecedir. Rahim tümör derecesi 1 veya 2 olan ve kadınlık hormon reseptörü pozitif olan kemoterapi alamayacak hastalarda hormon tedavisi düşünülebilir. Bu ilaçlarla tedaviden fayda görme oranı yüzde 15-30 arasındadır.
Diğer hormon baskılayıcı tedavi seçeneği olan letrozol ve anastrazol gibi aromataz enzimini baskılayarak etki eden ilaçların rahim kanserinde etkinliği daha azdır. Yapılan çalışmalarda tedaviden fayda görme oranı yüzde 10’dan daha azdır. Rahim kanseri için hormon tedavisi genellikle hap şeklinde verilir.
Kanserde Hormon Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
- Kanserin geri gelmesini önler
- Diğer meme dokusunda kanser gelişme riskini azaltır
- Yayılan kanserin büyümesini yavaşlatır veya durdurur
- Ameliyattan önce bir tümörün boyutunu küçültür
Hormon Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?
Hormon tedavisi vücudun hormon üretme yeteneğini engellediği ya da hormonların nasıl davrandığına müdahale ettiğinden istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Ortaya çıkan yan etkiler, alınan hormon tedavisinin türüne ve vücudun buna nasıl tepki verdiğine bağlı gelişim gösterir. Her hasta aynı tedaviye farklı tepkiler verebilir, bu nedenle herkeste aynı yan etkiler görülmez, cinsiyete bağlı bazı yan etkilerde farklılık göstermesi mümkündür.
Prostat kanseri için hormon tedavisi alan erkeklerde görülebilen bazı yaygın yan etkiler şunlardır:
- Sıcak basmaları
- Cinsel isteksizlik ve cinsel işlev kaybı
- Kemiklerde zayıflama
- İshal
- Mide bulantısı
- Genişlemiş ve hassas göğüsler
- Yorgunluk
Meme kanseri için hormon tedavisi alan kadınlarda görülebilen bazı yaygın yan etkiler şunlardır:
- Sıcak basması
- Vajinal kuruluk
- Menopoza girmeyenlerde regl dönemlerinde değişiklikler
- Cinsel isteksizlik
- Mide bulantısı
- Ruh hali değişiklikleri
- Yorgunluk
Rahim kanseri için hormon tedavisi alan kadınlarda görülebilen bazı yaygın yan etkiler şunlardır:
- Su tutma
- Kilo alımı (su tutma nedeniyle)
- Meme rahatsızlığı
- Yorgunluk
- Hasta hissetmek
- Cinsel istek kaybı
Sık Sorulan Sorular
Patoloji özelliklerine göre meme kanserleri kabaca 4 gruba ayrılır; hormon pozitif (Luminal A/B), her 2 pozitif ve triple negatif, bu tiplerden sadece hormon pozitif gruptaki hastalara endokrin tedaviler uygulanır.
Meme kanserinde hem erken hem de metastatik evrede, bu tedaviler gerçekleştirilir erken evrede tedavi süresi hastanın risk faktörlerine ve menopoz durumuna göre saptanır. Metastatik evrede de hasta tedaviden fayda gördüğü ve ciddi yan etki olmadığı sürece, süresi belli olmaksızın tedavi sürdürülür. Tedavi altında hastalık ilerlemesi olma durumunda ise farklı bir endokrin tedaviye geçilebilir veya endokrin direnç gelişen durumlarda direnç kırıcı etkisi olan ilaçlar eklenerek bu tedaviye devam edilir.
Vücudun hormon üretme yeteneğini engelleyenler ile hormonların vücutta nasıl davrandığına müdahale edenler olmak üzere kanserde hormon tedavisi iki geniş gruba ayrılır.
Büyümek için hormon kullanan prostat, meme, rahim ve nöroendokrin kanserlerini tedavi etmek için hormon tedavisi uygulanır ve sıklıkla diğer kanser tedavileriyle birlikte kullanılır. İhtiyaç duyulan tedavi türleri, kanserin türüne, yayılıp yayılmadığına ve ne kadar uzağa yayıldığına, büyümek için hormonları kullanıp kullanmadığına ve başka sağlık sorunlarının olup olmamasına bağlıdır.
Hormon tedavisi, genellikle diğer tedavilerle birlikte uygulanır zamanlama, diğer unsurların yanı sıra tümörün evresine ve konumuna bağlı değişkenlik gösterir.
Hormon tedavisi cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi diğer kanser tedavileriyle birlikte uygulanır ve diğer kanser tedavileriyle birlikte kullanıldığında, şu etkilerde bulunur:
- Ameliyattan ya da radyasyon tedavisinden önce bir tümörü küçültmek için kullanılır neoadjuvan tedavi olarak adlandırılır.
- Ana tedaviden sonra kanserin geri gelme riskini azaltır adjuvan tedavi olarak isimlendirilir.
- Geri dönen ya da vücudun diğer bölgelerine yayılan kanser hücrelerini ortadan kaldırır.
Kanser hastalarına hormon tedavisi birçok farklı şekilde uygulanabilir.
Oral: Hormon tedavisi yutulabilen haplar ile uygulanır.
Enjeksiyon: Hormon tedavisi, kol, uyluk ya da kalçadaki bir kastan veya koldan; bacak ya da karnın yağlı kısmındaki derinin hemen altından yapılan atışla verilir
Ameliyat: Hormon üreten organların ameliyatla çıkarılmasıdır, bu ameliyatta kadınlarda yumurtalıklar, erkeklerde ise testisler çıkarılır.
Tümörü takip için test ve görüntüleme yöntemleri kullanılır. Prostat kanseri olan erkeklere, hormonlarını ölçmek açısından prostat spesifik antijen (PSA) testleri denen düzenli kan testleri yapılır, bazı durumlarda prostat kanserini izlemeye yönelik prostat MR’da kullanır.
Göğüs kanseri için hastalara tanısal mamogramlar, meme ultrasonları gerektiğinde de meme MRG’leri ile ayrıca laboratuvar testleri verilir. Hem prostat hem meme kanserleri için tedavinin ne kadar iyi çalıştığını belirlemeye yönelik kandaki hormon seviyeleri izlenir. Tedavi sırasında kandaki hormon seviyeleri yükselir ya da tümör büyümeye
Vücudun diğer bölgelerine de yayılan kanser için hormon tedavisi (metastatik meme kanseri) bazen hedefe yönelik tedaviyle hormon tedavilerini birleştirir. Hedefe yönelik tedavi ilaçları, kanser hücrelerindeki belirli zayıflıklara saldırarak kombinasyon hormon tedavisini daha etkili kılabilir.
Hormon reseptörü testleri, kanser hücrelerinin içindeki ya da üzerindeki belirli proteinlerin (hormon reseptörleri olarak da bilinir) oranını ölçer. Vücutta doğal biçimde üretilen hormonlar (östrojen ve progesteron gibi) kanser hücrelerindeki bu proteinlere bağlanarak, büyümelerine yardım edebilir. Test pozitif ise hormon muhtemelen kanser hücrelerinin büyümesine yardımcıdır ve bu durumda hormon tedavisi yardımcı olabilir. Test negatif ise hormon, kanser hücrelerinin büyümesini etkilemez, bunun yerine diğer kanser tedavileri uygulanır.
Prostat kanseri için hormon tedavisi, kilo alımına sebep olabilir, ideal kiloyu koruyabilmek için mutlaka bir diyetisyenden yardım alınmalıdır.
Hormon tedavisi çalışma yeteneğini etkilemez, bu tedaviyi alan hastalar iş yaşamlarına devam edebilir.
Prostat kanseri ve tedavisinin cinsel isteği etkilemesi mümkündür. Prostat kanserinde, hormon tedavisi cinsel dürtüyü düşürür, bunun sebebi bazı hormon tedavisi türlerinin testosteron seviyesini düşürmesidir. Hormon tedavisi durdurulduktan sonra, cinsel istek artabilir, fakat bu da birkaç ay sürebilir.
Kastrasyona dirençli prostat kanseri (CRPC), androjen düşürme tedavisine rağmen hastalığın ilerlemesi olarak değerlendirilir ve bu durumda serum prostat spesifik antijen (PSA) düzeylerinde sürekli bir artış, önceden var olan hastalığın ilerlemesi ve/veya yeni metastazların oluşması görülür.
Hormonal ilaç tedavisi gören kadınlarda, tedaviye bağlı menopoz geçici olabilir, bazı kadınlar için, özellikle hormonal ilaç tedavisi başladığında, doğal menopoza yakınsa ya da yumurtalıkları cerrahi olarak alınan ya da yumurtalıklarına radyasyon tedavisi uygulanan kadınlarda, tedaviye bağlı menopozun kalıcılığı mümkündür.
Hormon tedavisi gören erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu (erektil disfonksiyon ) hormonal tedavinin uzun vadeli bir yan etkisi, bazı erkeklerde de prostat kanseri için belirli hormonal tedavilerin bir sonucu olarak cinsel fonksiyon bozukluğu görülebilir. Bu durum, hormon tedavisiyle geçici olabilir ve tedavinin kesilmesinden sonra cinsel fonksiyonun yeniden kazanılması, 3-12 ay gibi bir zaman alabilir. Fakat her iki testisin çıkarılması durumunda cinsel fonksiyon bozukluğu kalıcı hale gelir.
Hormon tedavisi gören kanser hastalarında doğurganlık sorunları geçici ya da kalıcı olabilir ve kalıcı bir doğurganlık kaybı (kısırlık), testislerin veya yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılmasından kaynaklanabilir bunun yanında hormon ve radyasyon tedavisi de geçici veya kalıcı kısırlığa yol açabilir.