Kanser, bir doku ya da organdaki hücrelerin anormal çoğalması ve büyümesi olayıdır. Kanser, bulunduğu organ ya da dokudan uzak organlara yayılır ise bu da metastaz olarak adlandırılır. Metastaz, kanser hastalığında kanserin evresinin arttığının göstergesidir. Kanser hücreleri birçok etkenden ötürü oluşan gen mutasyonlarının sonucu oluşur. Giderek insanlık için büyük bir sorun haline gelen kanser hastalığı, gelecekte de insanlığı tehdit etmeyi sürdürecektir bu nedenle kanser tedavisinde yeni ve etkili yöntemlerin bulunması gerekmektedir.
İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle savaşmasını sağlayan bir tedavi çeşididir. Bağışıklık sistemi, vücudun enfeksiyon hastalıkları ve diğer hastalıklarla savaşmasını yardım eder. Akyuvarlar, lenf sisteminin doku ve organlarından meydana gelir. İmmünoterapi, bir biyolojik tedavidir biyolojik tedavide kullanılan maddeler, canlı organizmalardan sağlanır. İmmünoterapinin ilk başlangıcı, 1866’lara kadar gider. Başlangıçta bir gözlemden yola çıkan bilim adamları, o zamandan günümüze kadar çok yol almışlardır. İmmünoterapi, yaklaşık 4-5 yıldır yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni kanser çeşitleri için sürekli immünoterapi yöntemleri geliştirilmektedir, şu an için yirmiye yakın kanser çeşidinin immünoterapi ile tedavi edilmesi mümkündür. Alerji hastaları için başka bir immünoterapi türü de vardır.
İmmünoterapi Nasıl Etki Eder?
Bağışıklık sistemi, anormal hücreleri tanır ve hemen onu yok etmeye yönelik savunmaya geçer, kanser hücreleri de anormal hücrelerdir fakat bağışıklık sisteminden saklanabilir. Kanser hücrelerinin yüzeyinde bağışıklık hücrelerinin üzerini kapatan proteinler bulunur. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasına ve savunma yapmasına yardım eder. Bir kısım immünoterapi ilaçları, radyoterapi ve kemoterapiyi doğrudan kansere ulaştırır ve immünoterapi, kanserin büyümesini durdurur, tümörün nüks etmesini engeller.
İmmünoterapi Türleri Nelerdir?
Bağışıklık sisteminin fren mekanizmasına engel olan ilaçlar: Bağışıklık sistemi aşırı immün yanıtı önlemeye yönelik fren mekanizmasına sahiptir, bu gruptaki ilaçlar, fren mekanizmasını etkisiz hale getirir ve bağışıklık sisteminin daha güçlü yanıt vermesini, T hücrelerinin kanserle savaşmasını sağlar. Bunun için kanserli dokudan T hücreleri alınır; içinden en güçlü olanları seçilir, laboratuvar ortamında çoğaltılır ve hastaya geri verilir bu T hücresi transferi olarak tanımlanır.
Sizi Arayalım
Monoklonal antikorlar: Bağışıklık sistemi üzerinde bulunan ve belirli hedeflere bağlanabilen proteinlerdir bu antikorlar, kanser hücrelerini işaretler ve bağışıklık sistemince daha kolay bulunmasına yardım eder bu yüzden hedefe yönelik tedavi olarak bilinmektedir. Monoklonal antikorlar, sağlıklı hücreleri değil kanser hücrelerinin özel bölümlerini tanır. Kanser hücrelerinin yüzeyindeki büyüme bölgelerini bloke ederek, kanserin büyümesini engeller. Bazı monoklonal antikorlar ise radyasyonla kaplanarak vücuda verilir, böylece hedefe yönelik radyoterapi uygulanabilir. Bazı monoklonal antikorlara kanser ilaçları yüklenir, böylece doğrudan kanser dokusuna ulaşmaları gerçekleştirilir.
Kanseri tedavi eden aşılar: Bizi enfeksiyonlardan koruyan bakteri ve virüslere karşı geliştirilmiş aşıların varlığından, hepimiz az ya da çok bilgisi sahibiyizdir. Kanser aşıları, tamamen farklı özelliktedir, zayıflatılmış bakteri ya da virüs taşımaz. Bunlar, kanserden koruyan aşılardan da farklıdır. HPV aşısı ve hepatit B aşısı, kanserden koruyan aşılara örnektir. Kanser aşıları, tümör yüzeyindeki antijenleri içerir, vücuda verildiklerinde bağışıklık sisteminin kanseri tanımasını ve aktif hale gelmesini sağlar. Kanser aşıları, kendi tümör hücrelerinizden kişiye özel üretilebilir, şu anda prostat kanseri için hastalara yapılmakta olan bir aşı, kanseri tamamen ortadan kaldırmasa da onların ömrünü uzatmaktadır.
Onkolitik virüsler: Bunlar, vücuda verildiği zaman, normal hücrelere dokunmayan fakat kanser hücrelerini parçalayan virüslerdir.
İmmünmodülatörler: Genel olarak bağışıklık sistemini daha aktif hale getirerek etki gösterirler.
Sitokinler: Sitokinler bazı immün sistem hücrelerince üretilen kimyasallardır; immün sistem, hücreleri ve kan hücrelerinin üretimi ve aktivitesinde önemli rol üstlenir. Deri altına, kas içine veya damar içine uygulanır, sitokinlerle uygulanan immünoterapinin çok yan etkisi vardır. GM-CSF, interlökinler ve interferonlar yaygın kullanılan sitokinlerdir. Sitokinler, bağışıklık sistemi hücrelerinin çoğalmasına katkıda bulunur ve kanser hücrelerini besleyen kan damarlarının oluşumunu bozarak etki eder.
İmmünoterapinin Yararları Nelerdir?
- İmmünoterapi kemoterapi ve radyoterapiye göre daha az yan etkiye sahiptir. Kemoterapi alamayacak durumdaki hastalara bile verilebilir.
- Pek çok kanser hastasının ömrünü uzatmaya yardımcı olur.
- İmmünoterapi bağışıklık sistemi üzerinde kanser hafızası yaratır. Böylece kanserin tekrarlamasına engel olabilir.
- Kemoterapi ve radyoterapiye direnç gösteren bazı kanser türleri üzerine etkilidir.
- İmmünoterapi hem tek başına hem de diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.
- Kemoterapi ve radyoterapi sağlıklı hücrelere de zarar verir. İmmünoterapi sağlıklı hücrelere fazla zarar vermez.
- Kemoterapi ve radyoterapiye göre daha iyi tolere edilir.
- Kemoterapi ve radyoterapiye göre daha az yan etki görülür.
- Kanserin büyümesi yavaşlar yada durur.
- kanserin metastaz yapmasına engel olabilir.
İmmünoterapi Hangi Kanser Türlerinde Kullanır?
1950’li yıllardan bugüne kadar cerrahi radyoterapi ve kemoterapi ile hedefe yönelik tedaviler üzerine kurulu kanser tedavilerine; immün kontrol noktası inhibitörü olarak bilinen yeni nesil immünoterapiler eklendi.
İmmünoterapi tedavisi, hastalar için yeni bir umuttur, bağışıklık sisteminin özel bazı bölümlerinin etkinliklerini uyarmaya ya da bağışıklık tepkilerini bastıran kanser hücreleri tarafından üretilen sinyalleri önlemeye dayanmaktadır. Araştırmalar kanserde en güncel yaklaşımlardan olan immünoterapinin, pek çok kanser çeşidinde etkili olduğunu ve kimi hastalarda tamamen iyileşme sağladığını göstermektedir.
2011’de cilt kanseri çeşidi melanomun tedavisiyle başlanan ve halihazırda geliştirme çalışmalarının devam ettiği immünoterapi; yurt dışında akciğer, böbrek gibi 20’den fazla kanser türünde tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır.
2018 yılından başlayarak meme kanserinin üçlü negatif adındaki bir alt grubu için de kullanılan immünoterapi özellikle metastatik kanserlerde oldukça etkilidir.
Japon bilim insanı Tasuku Honjo ve Amerikalı bilim insanı James P. Allison, “bağışıklık sisteminin, kanser hücrelerine etkili bir şekilde saldırmasını sağlayan immün kontrol noktası inhibitörleri” keşifleri ile 2018 Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü’ne layık görülmüş ve bu keşifle birlikte agresif cilt kanseri malign melanom ve akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser çeşidine etkili immünoterapi ilaçları geliştirilmiştir.
Nitekim immünoterapi ilaçlarının kullanım yaygınlığı, kanserin birçok türünde her geçen gün artmakta ve ilaçların etki gösterdiği kanser çeşitleri şu şekilde sıralanmaktadır:
- Küçük hücre dışı akciğer kanseri,
- Küçük hücreli akciğer kanseri,
- Cilt kanserleri (melanom, merkel hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom)
- Genitoüriner kanserler (Böbrek ve mesane kanseri)
- Bazı gastrointestinal kanserler (Yemek borusu, mide, karaciğer kanseri)
- Üçlü negatif meme kanseri,
- Baş boyun kanserleri
İmmünoterapinin Yan Etkisi Var Mı?
Başlıca yan etkiler:
- Titreme
- Zayıflık
- Baş dönmesi
- Mide bulantısı ya da kusma
- Kas veya eklem ağrıları
- Deride kırmızılık
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Nefes darlığı
- Düşük veya yüksek tansiyon
- Kalp çarpıntısı
- Kaşıntı
- Sinüs tıkanıklığı
- İshal
- Enfeksiyon riski
- Organ iltihabı
- Ağrı
- Döküntü
- İshal
- Enfeksiyon riski
- Organ iltihabı
- Ağrı
- Şişme
- Ateş
Kanser aşılarının yan etkileri nelerdir?
- Ateş
- Titreme
- Zayıflık
- Baş dönmesi
- Mide bulantısı ya da kusma
- Kas veya eklem ağrıları
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Nefes darlığı
- Düşük veya yüksek tansiyon
Sık Sorulan Sorular
İmmünoterapinin ne sıklıkta ve ne kadar süreyle alınacağı, kanser çeşidine ve ilerlemesine, immünoterapi türüne, vücudun tedaviye nasıl tepki verdiğine ve uygulanacak tedavinin döngüsüne bağlı olarak değişkenlik gösterir ve bazı immünoterapiler döngüler halinde verilir. Döngü, bir tedavi periyodu ve bunu izleyen bir dinlenme periyodunu içerir ve dinlenme süresi vücuda iyileşme, tedaviye cevap verme ile yeni sağlıklı hücreler oluşturma olanağı sağlar.
Ülkemizde immünoterapi yapan merkezler vardır. Genellikle kanser tedavi ünitesinin bir parçasıdır ve immünoterapi günübirlik olarak uygulanabilir.
Kemoterapi, kanser hücresinin çekirdeğindeki yapıları hedef alarak hareket eder, bu yapıyı tahrip eder ve kanser hücresini ortadan kaldırır. İmmünoterapi tedavisinde ise amaç; bağışıklık sistemini güçlendirerek, kanserle savaşmak üzere tetiklemek daha açık bir ifadeyle vücudun kanseri kendi kendine yenmesini sağlamaktır.
İmmünoterapi ilaçları şu anda çoğunlukla ileri evre (metastatik) kanser dönemlerinde uygulanmaktadır. Bununla birlikte cilt kanseri türü olan malign melanom tedavisinde erken dönemde de etkindir ve onaylıdır. İmmünoterapinin erken dönem tümörlerde özellikle de operasyon öncesi ve sonrası dönem dahil olmak üzere yaygın şekilde çalışmaları sürmektedir.
İmmünoterapi de dahil olmak üzere herhangi bir kanser tedavisi için başarı oranları, kanser çeşidi ve evresi dahil birçok bireysel etmene bağlıdır.
İmmünoterapi türlerinden immün kontrol noktası inhibitörleri metastatik malign melonom, ileri evre böbrek tümörleri ve hodgkin lenfoma tanılı hastalarda 2018’de Türkiye’de geri ödeme kapsamına alınmıştır. İmmünoterapiler diğer tümörçeşitlerinde özel izinler dahilinde tıbbi onkoloji merkezlerinde yapılabilmektedir.
İmmünoterapi ilaçlarının bir kısmı damardan uygulanır ve uygulama hastanede gerçekleştirilir bazı immünoterapi ilaçları ise tablet ya da kapsül biçimindedir. Cilde krem şeklinde sürülen immünoterapi ilaçları da bulunur son uygulama şekli ise idrar kesesinin içine ilacı vermektir.
İmmünoterapi alan hastalara, hekim ziyaretleri sırasında kan testleri ve radyolojik tetkikler yapılarak tümörün durumu saptanır.