Vücudun herhangi bir yerindeki kanserin köken aldığı organ veya dokudan başka bir doku ya da organa yayıldığında buna metastaz denir. Metastaz, kanserin daha saldırgan bir davranış içinde ve ileri bir aşamada olduğunun göstergesidir. Kanser hücreleri başka bir organa yayıldıktan sonra bile, halen ilk geliştiği organ ya da dokunun adıyla ifade edilir. Söz gelimi karaciğere yayılan kolon kanseri, karaciğer kanseri olarak tanımlanmaz, karaciğer metastazı olan kolon kanseri şeklinde ifade ve kolon kanseri tedavi prensiplerine göre tedavi edilir.
Metastatik Kanser Nedir?
Metastaz, kanserin kaynağını aldığı organdan daha uzak bir bölgeye yayılmış olması olarak tanımlanır. Metastaz, kanser hücrelerinin orjininden, kan dolaşımı ya da lenf damarları yoluyla vücudun başka bir bölümüne yayıldığında ve yeni tümör odakları oluşturduğunda belirlenebilir duruma gelir.
Kanser şu üç yoldan biriyle yayılabilir:
- Doku yoluyla: Kanser, başladığı yerden yakın alanlara doğru komşuluk yoluyla büyüyerek yayılabilir.
- Lenf sistemi aracılığıyla: Kanser hücreleri, lenf damarlarından vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.
- Kan yoluyla: Kanser hücreleri, kan damarlarından vücudun diğer bölgelerine hareket edebilir.
Kanserin metastaz yaptığı en yaygın yer lenf düğümleridir. Kanser hücreleri ayrıca karaciğer, beyin, akciğerler ve kemikler gibi farklı organlara da yayılma eğilimi de göterebilir. Bazı kanser çeşitlerinin belirli organlara yayılma ihtimali daha fazladır mesela prostat kanseri sıklıka kemiklere yayılır. Kemik dokusundan kaynaklanan kanser hücreleri de sıklıkla akciğer dokusuna yerleşme eğilimi gösterir.
Metastatik Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Metastatik kanserin hastada yarattığı şikayetler (yani semptomlar), kanserin çeşidine ve nereye yayıldığına bağlı olarak değişir. Mesela beyne yayılmış kanser yani beyin metastazlarının ortak belirtileri; baş ağrısı, nöbet geçirmek, görme problemleri (bulanık görme, çift görme, görme alanı defektleri gibi), baş dönmesi olabilirken, karaciğer metastazlarına bağlı iştah kaybı, şişkinlik, erken doygunluk, hazımsızlık, sarılık (ciltte veya gözlerde sararma) gibi şikayetlerin olması da söz konusudur.
Bazı durumlarda, kanser hücreleri, birincil kanser tedavi edildikten sonra da yayılabilir. Metastatik tümörler, ilk kanser tedavisinden aylar, hatta yıllar sonra bile meydana çıkabilir.
Sizi Arayalım
Metastazın Ayırt Edici Özellikleri Nelerdir?
Bir kanserli hücrenin “metastatik” olabilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir:
Hareketlilik ve İstila
Malignitenin tanımlayıcı özelliği olan yayılım, tümör hücrelerinin bazal membranı (bir iç veya dış vücut yüzeyinin astarını alttaki bağ dokusundan ayıran ince, lifli, hücre dışı bir doku matrisi) bozma ve alttaki bağ dokusundan geçme kapasitesi yani tümörün bağ dokusudur. Motilite yani kanser hücrelerinin hareket edebilme kapasitesi, metastaz için tek başına yeterli gelmez; bir kanser hücresi, bir tümör odağından başarılı bir şekilde kopabilir fakat daha sonra hayatta kalamazsa, metastaz meydana getirmez.
İkincil Bölgeleri Değiştirme Yeteneği
Kanser hücreleri yerel mikro çevreye yeni hücreler toplar, bağışıklık / enflamatuar hücrelerin mobilizasyonunu sağlar, diğer dokuları yeniden yapılandırır, çevredeki stroma metabolizmasında değişikliğe neden olur, diğer kanser hücrelerinin davranışını manipüle eder ve değiştirir, bağışıklık sisteminin tüm antitümör eylemlerini engeller ve hücre dışı matris ve diğer hücrelerin normal davranışlarını yeniden yapılandırır.
Plastisite
Birincil ya da ikincil tümörler statik değildir; hücresel düzeyde aslında çok dinamiktir. Kanser hücreleri, birincil tümörün hızlı büyümesine ve farklı metastatik bölgelerin kolonizasyonuna eşlik eden talepleri karşılamaya yönelik metabolizmalarını uyarlamalıdır. Neoplastik hücrelerin, diğer hücrelerin büyüme oranlarını, ilaç direncini ve metastatik kapasiteyi değiştirmesi mümkündür.
İkincil Dokuları Kolonize Etme Yeteneği
İkincil dokuların kolonizasyonu, metastatik kanserin en belirgin özelliğidir. Hurst-Welch çalışmasında, bir tümör hücresi ya da hücreleri birincil tümörden kopar ve hayatta kalır fakat vücudun başka bir yerinde kök salamazsa, metastaz gerçekleştiremez.
Metastik Kanserde Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Erken evre kansere göre, metastatik kanseri tedavi etmek, daha zordur. Tedavi seçenekleri her kanser çeşidi için büyük ölçüde farklılık gösterir. Nitekim kansere ya da metastaza yönelik tanımlanmış tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Araştırmacılar tedavide ilerleme kaydettikçe, belirli metastatik kanser çeşitleri de giderek daha fazla tedavi edilebiliyor.
Bazı klinik durumlarda, metastazlar belirli biçimlerde tedavi edilebilir.
Beyin Metastazları İçin;
Tümörlerin sayısı ve vücudun geri kalan kısmındaki hastalığın boyutuna göre, tedavi seçenekleri cerrahi (çok özel durumlarda), radyoterapi, gama bıçağı ameliyatı, akıllı tedaviler, kemoterapi ve /veya steroidleri kapsayabilir.
Kemik metastazları için
Kemik metastazları ağrıya ya da kırılma tehlikesine yol açmıyorsa, bunlar sistemik tedavi esnasında izlenebilir veya ilaçla tedavi edilebilir. Şiddetli ağrı varsa ya da kemik kırılgansa, hasarın bulunduğu yer için cerrahi ve / veya radyoterapi yapılabilir. Kemik metastazlarına bağlı ağrı ve kırık riskini azalttığı bilinen kemoterapi dışı ilaçlar vardır.
Akciğer Metastazları İçin
Metastazların sayı, boyutuna ve birincil kanserin tedavi edilme durumuna bağlı olarak akciğer metastazlarının tedavisi gerçekleştirilir . Çoğu senaryoda, birincil kanserle aynı şekilde (aynı ilaçlarla) tedavi edilir. Metastaz akciğer çevresinde sıvı oluşmasına yol açıyor ise, nefes almayı kolaylaştırmak, sıvıyı çıkarmak için bir işlem (torasentez) ve tekrar sıvı oluşmasını engellemek amacıyla da akciğer zarlarının yapıştırılması işlemi (plöredez) yapılabilir.
Karaciğer Metastazları İçin
Karaciğer metastazlarını tedavi etmenin, birincil kanserin türü ve kapsamının yanında karaciğer metastazlarının sayısı ve boyutuna bağlı olarak çeşitli yolları bulunur. Çoğu durumda, karaciğer metastazları birincil kanserle aynı şekilde (aynı ilaçlarla) tedavi edilir.
Hem birincil hem de metastatik olmak üzere sınırlı hastalığın görüldüğü durumlarda, mesela cerrahi ve radyofrekans ablasyonu (RFA), radyo ya da kemoembolizasyon (TARE, TAKE gibi), mikroküre tedavisi gibi farklı yeni yaklaşımlar vardır ve karaciğer nakli genellikle metastatik hastalık bakımından bir seçenek değildir.
Not: Kanserin tedavi edilemediği durumlarda tedavinin temel dayanağı, kanserin büyümesini yavaşlatmak, yol açtığı semptomları azaltmak ya da hafifletmektir.
Metastaz Aşamaları Nelerdir?
Kanserli hücrelerin vücudun yeni kısımlarına yayılması aşağıda belirtilen aşamalarla gerçekleşir:
- Birincil tümörden ayrılma
- İlk lezyon etrafındaki dokulardan istila ve bazal membranlarının penetrasyonu
- Kan damarlarına giriş ve kan içinde hayatta kalmak. (Kan damarları yoluyla yayılan hematojen yayılma olarak adlandırılır)
- Lenfatiklere veya periton boşluğuna giriş. (Lenf kanalları yoluyla yayılan lenfatik yayılma olarak adlandırılır)
- Akciğerler, karaciğer, beyin kemiği vb. uzak organa ulaşmak
- Tümörü besleyen yeni kan damarlarıyla birlikte yeni bir lezyon oluşumu. (Yeni kan damarlarının oluşumu, anjiyogenez olarak adlandırılır.)
Metastaz Nasıl Kontrol Edilir?
Bazı kanserler tanı anında metastatiktir, bir kısmı da kanser ilerledikten ya da nüksettikten sonra metastatik duruma gelir. Hekimler, metastazı kontrol etmeye yardımcı olmak için farklı tıbbi testler kullanmaktadır:
Laboratuvar testleri, vücut dokularının, kanın, idrarın ya da vücuttaki öteki maddelerin kontrol edilmesini içermektedir. Söz konusu testler bakım ekibinin kişinin organlarının nasıl çalıştığının bilmesine yardım eder.
Görüntüleme testleri için röntgenler, mıknatıslar, radyo dalgaları ve bilgisayar teknolojisi kullanır ve bu testler, kanseri kontrol etmeye yönelik kemik ve iç organların ve yapıların ayrıntılı görüntülerini oluşturur.
Metastaz Neden Tehlikelidir?
Kanser ölümlerinin çoğu birincil kanserin uzak bölgelere yayılmasından kaynaklandığı için metastaz büyük önem taşır. Çoğu durumda, lokalize tümörü olan kanser hastalarının hayatta kalma şansı metastatik tümörlere göre daha fazladır.
Elde edilen yeni bulgular, hastaların yüzde 60 ila yüzde 70’inin tanı anında metastatik süreci başlattığını gösterir. Bunlara ek olarak, tanı anında tümör yayıldığına ilişkin hiçbir kanıtı olmayan hastalar dahi metastaz riski altındadır.
Metastaz Tohum ve Toprak Teorisi Nedir?
Bazı organlar, birincil tümörlerin metastazına diğerlerine göre daha yatkındır. Bu durum ilk olarak Stephen Paget tarafından tarihler 1889’u gösterdiğinde ‘tohum ve toprak’ teorisi olarak tartışıldı. Mesela kemikler prostat kanseri açısından tercih edilen bölgedir, kolon kanseri karaciğere yayılır, mide kanseri yumurtalıklara metastaz uygulayabilir. Söz konusu teoride, kanser hücrelerinin birincil odaklarının dışında hayatta kalmalarının zorluğu belirtilir. Yani kanser hücrelerinin yayılabilmesi için benzer özelliklere sahip bir alan bulmaları gerekir. Söz gelimi, meme kanseri hücreleri çoğalmak için anne sütünden kalsiyum iyonlarına gereksinim duyar. Bu yüzden kemikler kalsiyum yönünden zengin olduğundan yayılma alanı olabilir.
Kötü huylu melanom, melanositleri ve sinirleri destekler ve bu yüzden nöral doku ve melanositler embriyodaki aynı hücre hattından çıktığı için beyne yayılım gösterebilir.
1928’de James Ewing tarafından ‘Tohum ve toprak’ teorisine meydan okundu; Ewing,metastazın tamamen anatomik ve mekanik yollarla gerçekleştiğini öne sürdü, lenfatik kanallar ve kan damarları yoluyla yayılmayı öne sürerek kanser hücrelerinin, birincil tümöre yakın bölgesel lenf düğümlerini etkilediğini belirtti.
Metastaz Önlenebilir Mi?
İkincil kanser gelişme riski, kanserin çeşidi ve kanseri geliştiği hastanın yaşı gibi birçok faktöre bağlıdır. Metastazı önlemek, önemli bir hasta grubunda mümkün fakat tamamen önlemek maalesef henüz mümkün değildir.