Halk arasında uykuluk olarak adlandırılan timus bezinin vücutta önemli görevleri bulunur. Timus bezi, bağışıklık sisteminin vazgeçilmez bir organıdır, çocukluk çağında daha büyükken, ergenlik döneminde görülmeyecek kadar küçülür. Günümüzün en ciddi hastalıklarından biri olan kanser, timus bezinde de görülebilir. Fakat, timus bezi kanserleri, tüm kanserler arasında en nadir görülen kanserlerdendir.  Timus bezi kanserinin en sık görülen türü de timoma tümörü olarak bilinir. Timoma tümörü çok yavaş ilerleyen bir hastalık olduğundan hastanın yaşam süresi diğer kanser çeşitlerine göre daha uzun olabilir. Timus bezi kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Her hastalıkta olduğu gibi timüs bezi kanserinin de erkenden fark edilmesi ve gerekli tedavi planlamasının yapılması hastaların yaşam kalitesi ve süresi açısından önemlidir.

Timus Bezi Nedir?

Timus bezi, vücutta iman tahtası olarak adlandırılan bölgenin arkasında, soluk borusunun önünde, tiroid bezinin altında ve kalbin önünde bulunur, halk arasında uykuluk olarak bilinir. H harfini andıran kapsüllü pembe- gri renkte küçük bir organdır. Doğum sırasında büyük olan timüs bezi, ergenlik döneminde küçülerek görünmez bir hal alabilir. Yaşlı erişkinlerde, yaklaşık 5 gram ağırlığında olduğu tahmin edilir. Erkek çocuklarda boyutu kız çocuklarına göre biraz daha büyük olan timus bezi, çocuklarda 3 yaşına kadar doğrudan grafilerde görülebilir. Timus bezi her ne kadar ergenlik sonrası boyutu küçülerek görünmez hale gelse de fonksiyonlarını ömür boyu sürdürür.

Timus Bezinin Görevleri Nedir?

Timus bezi, çok az bilinen organlardan biridir anacak vücutta önemli görevleri bulunur. Timus bezi, bağışıklık sisteminin vazgeçilmez bir organıdır doğum sırasında tam olarak gelişmiştir. Bağışıklık sisteminin en önemli elemanları ndan T hücrelerin üretimini yapar. Timus bezi, vücut için yabancı olan mikroorganizmalara karşı antikor üretir. Timus bezi hem bademcikler, adenoidler ve dalakla birlikte lenfatik sistemin hem de endokrin sistemin bir parçasıdır. Vücutta enfekte veya kanserli hücrelerin yok edilmesine yardımcı olan T hücreleri, timus bezi tarafından üretilir. Timus tarafından oluşturulan T hücreleri, bağışıklık sistemindeki diğer organların da düzgün büyümesine yardım eder.

Sizi Arayalım

    Timus Bezi Kanseri Nedir?

    Timus bezi kanseri nadir görülen bir kanser çeşididir. Timus bezindeki kanserlerin iki çeşidi bulunur. Timus bezinde en sık görülen kansere tipine timoma kanseri olarak tanımlanır. Timus bezinde çok nadir görülen diğer kanser tipine de timik karsinom adı verilir.

    Timik Karsinom Nedir?

    Timik karsinom tümörleri, nadir görülen timus bezi kanseridir. Timik karsinom tümörleri, daha hızlı büyür. Bunun yanında vücudun diğer bölgelerine daha hızlı yayılabilir. Bu yüzden timik karsinom tümörlerinin tedavsi daha zordur. Timik karsinom ile otoimmün şartlara sahip olmak, timoma ile olduğu için çok daha nadirdir.

    Timoma Tümörlerinin Tanısı Nasıl Konulur?

    Timoma tümörleri çoğunlukla hiçbir belirti vermeden ilerlediğinden, genellikle başka bir hastalık için yapılan tetkikler sırasında tesadüfen ortaya çıkaır. Timus bezindeki büyüme çok fazla olmadıkça akciğer grafisinde de görülmez. BT, MR ya da başka nedenle çekilen PET/CT’detimus bezindeki boyut ve şekil değişikliğinin fark edilmesi üzerine biyopsi yapılarak tanı konulur. İnce iğne aspirasyon biyopsisi, mediastinotomi ve VATS (video aracılı torakoskopik cerrahi) ile biyopsi alınır.  İnce iğne aspirasyon biyopsisinin doğruluk oranı daha düşük olduğundan en sık VATS yöntemi kullanılır.

    Timoma Tümörlerinin Evreleri Nelerdir?

    Timoma tümörü 4 evresi bulunur bunlar:

    • Timoma tümörü evre 1: Timoma tümörü birinci evrede henüz daha kapsül içinde bulunmaktadır.
    • Timoma tümörü Evre 2: Timoma tümörü ikinci evrede kapsüle yayılmış ve etrafındaki yağlı dokulara ilerlemiş olabilir.
    • Timoma tümörü Evre 3: Timoma tümörü üçüncü evrede kapsül dışındaki çevre dokular, nefes borusu, akciğer ve kalp zarına kadar ulaşmış olabilir.
    • Timoma tümörü Evre 4: Timoma tümörü dördüncü evrede akciğer zarı ve diğer uzak organlara kadar yayılabilir.

    Timoma Tümörlerinin Tedavisi Nedir?

    Timoma tümörünün tedavisi evresine göre yapılır. Erken evrelerde teşhis edilen timoma tümörleri sadece cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Torakoskopik veya açık cerrahi teknikle lezyon çıkarılır. Timoma tümörlerinin daha ileri evrelerinde de kemoterapi ya da kemoradyoterapi ile cerrahi tedavi kombine edilerek uygulanabilir uzak organlara yayılım gösteren timomalar ise ameliyat edilmez.

    Sık Sorulan Sorular

    Timoma tümörlerinin nedenleri henüz tam olarak bilinmemektedir yapılan bazı çalışmalarda nedeni ve potansiyel risk faktörleri tam olarak bilinemeyen timomatümörine radyoterapi ve EBV virüsü ile erken yaşta enfekte olmanın risk oluşturabileceği saptanmıştır.   Timoma tümörlerinin genetik bir hastalık olup olmadığı yani timoma ile kromozomlar arasındaki ilişkinin netleştirilmesine ilişkin çalışmalar yürütülmektedir.

    Miyasteniagravis, sinir-kas sistemi ile ilgili bir hastalıktır istemli kaslarda çabuk yorulma şeklinde ortaya çıkar yorulunca artan ve dinlenince geçen kas güçsüzlüğü en önemli bulgudur. Hastalar genellikle sabahları uyandıklarında kendilerini iyi hisseder fakat hastaların genel durumu gün içerisinde giderek kötüleşir. Hastalık bir göz kapağı düşmesi biçiminde de ortaya çıkabilir. Belirtiler daha çok, yüz, göz, ağız çevresinde; dilde, çiğneme ve yutma kaslarında güçlük şeklinde kendini gösterir.

    Timus bezi kanserinin teşhis ve tedavisi hastanelerin göğüs cerrahisi bölümünde göğüs cerrahi uzmanları tarafından yapılır.

    Timus bezi kanserlerinin kesin sebebi henüz tam olarak belirlenememiştir. Fakat radyoterapi ve EBV virüsü ile erken yaşta enfekte olan kişilerde risk faktörlerinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Timus bezi tümörlerinin genetik bir hastalık olup olmadığına yönelir araştırmalar sürdürülmektedir.

    Timus bezi kanseri erkekler ve kadınlarda eşit oranda görülür.

    Timus bezi kanseri özellikle de timoma tümörleri, çocukluk çağında görülmeyecek kadar nadirdir daha çok 50 ile 60’lı yaşlarda görülür.